Anne-kız ilişkisindeki karmaşık yakınlık ve uyuşmazlıkların; sevgi ve kimlik arayışının öyküsü olan Beyaz Zakkum; genç bir kızın yaşadığı zorlu çocukluk ve ilk gençlik dönemini kusursuz bir dil zengin bir ifadeyle anlatıyor.
Astrid'in güzel başına buyruk bir şair olan annesiyle ilişkisinde hem sevgi hem de yoğun bir yalnızlık vardır. Anne Ingrid eski sevgilisini öldürüp ömür boyu hapse mahkum olana kadar ikisi birbirlerinden hiç ayrılmazlar. Annesinin hapse girmesinden sonra Astrid Los Angeles'taki koruyucu ailelerin yanına verilmiş binlerce çocuktan biridir artık. Bu yeni gerçeğe alışmak hiç kolay olmaz. Gittiği her ev kendi sınırları kendi tehlikeleri olan başlı başına bir dünyadır. Yaşadığı her deneyim yaşadığı tüm acılar Astrid'in kendi değerini kendi gücünü keşfetmesine hayata karşı kendine özgü bir bakış açısı geliştirmesine yol açar.