28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu'nda hükümete dikte edilen 18 maddelik kararlarla başlayıp Haziran 1997'de Refahyol iktidarının düşmesiyle sonuçlanan ve etkileri uzun süre devam eden süreç siyasal literatürümüze "28 Şubat Post-Modern Darbesi" olarak geçti. Yakın tarihizde meydana gelen 27 Mayıs 196012 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 (modern) askeri ihtilallerinden yöntem itibariyle farkını vurgulamak için "post-modern" nitelemesi uygun görülmüşse de 28 Şubat süreci MGK'nın bir tavsiye kurulu olmaktan çıkıp tam anlamıyla bir karar organı haline gelmesi diğer kurumların ise bu kararları uygulamak zorunda olan icracı kurumlar düzeyine indirgenmesi; dahası bu dönemde iç ve dış politikadaki "konsept" değişikliklerinden eğitim kültür ve iktisat alanlarını dizayn etmeye yönelik kararlarına ve bu gelişmelerin hukuksal altyapısı oluşturma çabalarına kadar toplumsal hayatın her alanına MGK'nın müdahil olması itibariyle "klasik darbe"lerden daha etkili ve daha belirleyici bir operasyona dönüştü.