Atom bombası henüz düşmemiş ve Hiroşima yok olmamıştır. Ancak 2.Dünya Savaşı'nın bütün tarafları gibi Japonya'da savaşı bütün dehşeti ve acımasızlığıyla yaşamaktadır. Henüz ilkokul öğrencisi olan sekiz yaşındaki İchiro'ya öğretmeni arkadaşlarıyla bir okul gazetesi çıkarma görevini verir. Çocuklarını ve ailesini ayakta tutabilmek için olağanüstü bir direnç gösteren anne İsoko bu fikri geliştirerek oğluna bir günce tutmayı önerir. Annenin sivil yardımlaşma kurumundaki görevi nedeniyle çocuklarıyla eskisi gibi ilgilenemediği o zor günlerde bu günce ile ilişkilerini sürdürecekler duygularını paylaşmaya devam edeceklerdir. Böylece anne-oğul aynı evin içinde mektuplaşmaya başlarlar. Savaşın sonuna kadar süren bu mektuplaşmalar 'Hiroşimalı Çocuk'u ortaya çıkarır.