Hobsbawm yaklaşık kırk yıl önce Millet ve Milliyetçilik olgularını ele aldığı bu eşsiz kitabını kapatırken Hegel'den alıntı yaparak bize şöyle demişti: Minerva'nın bilgelik kuşu ancak hava karardıktan sonra havalanır. Bize tarihsel olgu ve fenomenlerin ancak geçerliliklerini ve anlamlarını yitirdiklerinde anlaşılabilir hale geldiğini söyleyen bir uyarıydı bu. Uyarının konusu milliyetçilik gibi son iki yüz yıllık tarihimize damga vurmuş uğruna büyük suçların ve katliamların yanı sıra büyük kurtuluş ve özgürlük mücadelelerinin de verildiği bir olgu olunca tartışmalara yol açmaması imkânsızdı. Geçen kırk yıl içinde milletler ve milliyetçiliğin çağdaş toplumsal ve politik yaşantımız açısından taşıdığı önem çok fazla tartışmanın konusu oldu. Hobsbawm'ın elinizdeki eseri bu tartışmaların referans verdiği en önemli eserlerden biri olmayı sürdürdü.
Arap Baharı'ndan sonra Ortadoğu'da yaşananlar Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde süregelen darbeler ve politik kargaşalar İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışı Avrupa Birliği'nin dağılma ihtimaliyle ilgili tartışmalar aşırı sağın ve popülist sağ hareketlerin birçok ülkede ciddi bir güce dönüşmesi en sonunda Rusya'nın müdahalesi ve Ukrayna'daki savaş ile İsrail'in Arap coğrafyasında sürdürdüğü savaşlar gözleri kimilerinin önemini yitirdiğini kimilerinin de şekil değiştirdiğini söylediği milliyetçilik olgusunu yeniden tartışmaların merkezine yerleştirdi. İşte bu açıdan son kırk yıl boyunca önemli bir referans olan Millet ve Milliyetçiliğin modern siyasi yaşamda nasıl bir yere konumlandırılacağını anlamak güçlü bir şekilde karşımızda beliriyor. Kapitalizmin yarattığı toplumsal politik ve çevresel yıkımlara ek olarak tekrar hız kazanan devletler veya milletler arası savaşlar milliyetçiliğin en kesif karanlığına girdiğimizi düşündürebilecek olgulardır. Belki Minerva'nın kuşu kanatlarını açalı çok oldu ama bu kesif karanlıkta milliyetçiliğin ve milletin anlaşılmasını sağlayacak gözleriyle yukarıdan bizi süzdüğü de bir gerçek. Elinizdeki kitap bu anlamda başucu niteliğinde bir eser.
ERIC J. HOBSBAWM: 9 Haziran 1917'de Mısır'ın İskenderiye kentinde doğan Hobsbawm Viyana Berlin Londra ve Cambridge Üniversitelerinde öğrenim görür. Hitler'in iktidara yükseldiği yıllara rastlayan Berlin'deki öğrencilik döneminde sosyalizme yakınlık duyar. 19491955 yılları arasında Cambridge'deki King's College'da öğretim üyeliği yapar. Avrupa'ya Akdeniz ülkelerine ve Latin Amerika'ya birçok yolculuk gerçekleştirir. Hobsbawm sık sık gittiği ABD'de Stanford Üniversitesi İktisat Bölümü ile Massachusetts Institute of Technology'de konuk profesör olarak ders verir. Uzun süre Londra Üniversitesi'ne bağlı Birkbeck College'da iktisadi ve toplumsal tarih profesörü olarak çalışan Hobsbawm halen New York'taki New School for Social Research'te ders vermektedir.
Hobsbawm tarih çalışmalarına üyesi olduğu İngiliz Komünist Partisi'nin "Tarihçiler Grubu"nda başlamıştır; 1956'dan sonra da çalışmalarını bu grubun yerini alan History Workshop adlı grupta ve ilk sayısı 1952 Şubat'ında yayımlanan Past and Present (Geçmiş ve Bugün) adlı bilimsel tarih dergisinde sürdürmüştür. Past and Present dergisi Marksist olan ve olmayan bilim insanlarını ortak bir temel üzerinde buluşturmayı amaçlamıştır.