Dolunay kendini suyun girdaplarından kurtardı yukarıya göğün simsiyah çayırına aldı. Birisi onu çağırmıştı. O bu çağrıyı yanıtlamadan yitirmişti kendini çağıranı. Köprüye baktı yoktu yollara baktı yoktu. Kimdi onu çağıran? Aşağıda uzayıp giden her şeyi ışığıyla aydınlattı ama kendisini çağıranı bulamadı. Aramanın boşuna olduğunu anladığında bıraktı aramayı. Bunca insan içinde kimbilir hangi umarsız yürek çağırmıştı onu. Işığıyla Gümüşay ırmağını yolları ormanları ve kayaları aydınlatırken Ayıini mağarasını gördü. Mağara girişini aydınlattı. Bir yüz aydınlandı onun ışığında tertemiz umutlu ve kararlı bir yüz. O yüze verdi kendini ay. O yüzle bütünleşti.