Korkuyla sinmiş önlerine bakarak oturan ve ellerini saklamaya çalışan kişileri görüyorum ardından. Onların için de de Ramazan'ın oğlu İsmail'i Hasan Kılıç'ı ve Sefer'i tanıyorum. Onlara ve özellikle kendime cesaret verme isteğiyle 'Korkmayın!' diye bağırıyorum. 'Siz de ayağa kalkın ellerinizi saklamayın korkmayın!'.