1943... İstanbul eski yozlaşması yeniden yaşıyordu. Türkiye her iki tarafından da arzuladığı stratejik açıdan birinci derecede öneme sahip tarafsız bir ülkeydi. İstanbul Doğu Akdeniz'deki en iyi gözetleme ve dinleme merkezi olması sebebiyle Türkler bu oyun kumarbazlarından olmadıkları halde yabancıların yerliler üzerinde casusluk yaptığı Bizans tipi bir yeraltı dünyasına sahip oldu. Dünyadaki bütün gizli servisler düşman tarafların arasında hiçbir engelin bulunmadığı lüks otellerin dinlenme salonlarını ve en iyi restorantları doldurarak Boğaz üzerindeki bu büyüleyici kente yerleşmişlerdi. Amerikan Alman İngiliz Fransız İtalyan Yugoslav Yunan ve Japon ajanları birbirine bitişik masalarda otururken ya da dans pistinde birbirlerine çarpıp damlarını ve onların kanalıyla sıralarından bazılarını paylaşırken görülebiliyorlardı.