Ceyhun Tuna bir şair. Şiirin terkedilmiş bir dil olarak görüldüğü bu eksik zamanlarda Ceyhun Tuna genç bir şair. Terk Gürültüsü bir ilk kitap olmasına karşın sıkı şiirin hizasında yerini doğallıkla bulan şaşırtıcı yetkinlikte bir toplam dahası bir yeğinlik düzlemi.
"Terk yarası bu korkarım enseme vurur benim baş ağrım
Bu ağrıyı ben bir çocuktan emanet aldım! Toz ve alkol
Aldım ardından biraz seviştim çok sustum üç yıl kadar lal
Kaldım ve fakat dinmedi ağrım. Dikeldim kıyam ettim
İsyan ve inkar. Beni gülünç bunu korkunç buldular
Bense bunu bana indirilen içli bir ayet ve tüm yollar
Açık sandım. Heybemde kum bilye birçok gül az sirke
Denizler geçtim karasal alevler geçtim sulak yüzümle
Alevler ki eski bir bozgundur belleğimde. Denizlerse
Acıtan bir kütle tenimde. Ben ki birçok şeyin ölümle
Açıklandığı bir yerden çok kalınmış bir evden metruk
Bir dilden. Demek istediğim şu ki bir yerden kalkıp bir
Yere dönmesem az çınıltı ç ;ok sitem. Neyse işte neyse!
Unuttum nasıl neden ve ne yüzle aktığını kanımın
Yara benim bütün ağrı bende baştan kanatalım o halde."
Şiirin ikinci gelişini beklemeyin davranın.