Laiklik ideolojisini keyiflerine göre yorumlayan ve İslâm Fıkhı'nı mahkûm etmeye çalışan bürokratların 'Devletin temel nizamlarını dine uydurmak için propaganda yapmayı' yasakladıklarını düşünen ve düşündüklerini ifade eden insaları 'sanık sandalyesine' oturtmayı marifet zannettikleri gizlenemez bir gerçektir. Yazar Hüsnü Aktaş'ın; hevâlarını ilâh edinen ve keyiflerini kanun haline getiren zorbaların dünya görüşlerini reddetmek için kaleme aldığı 'Medeni Vahşet' isimli eseri; hem modern hurafelere inanan 'aydınları'(!) hem de 'zinde güçleri'(!) çileden çıkarmıştır.
Bu eserin konusu 12 Eylül Askeri Darbesi'nden sonra yazarın 1984-85 yıllarında tutuklu olarak yargılandığı Ankara Ulucanlar ve Mamak Askeri Cezaevi'nde yaşadığı hadiselerdir.