6 Ekim 1970 günü genç bir Amerikalı turist olan Billy Hayes üstünde sakladığı iki kilo haşhaş ile Türkiye'den Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmek üzereyken tutuklandı. Dört yıl hapis cezasını çekmesi için Sağmacılar Cezaevi'ne gönderilen Hayes 1974 yılında savcılığın açmış olduğu ikinci bir dava sonucu tekrar yargılanarak 30 yıl daha hapis cezasına çarptırıldı. Bir yıl sonra 4 Ekim 1975 günü hapishaneden firar eden ve gizlice Türkiye'den ayrılan Billy Hayes "Bir Amerikan vatandaşı olarak Türk adaletinin kurbanı oluşunu ve Türk cezaevinde yaşadığı vahşet ve barbarlığı anlatan" bir hikâye yazdı. Alan Parker daha sonra bu hikâyeyi "Gece Yarısı Ekspresi" ismiyle bir sinema filmine dönüştürdü ve film 1978 yılında bütün dünya sinemalarında gösterilmeye başlandı.
SINIR DIŞI EKSPRESİ ise 2006 yılında sınır dışı edilme talebi ile kapatıldığı Amerikan hapishanelerinde biricik oğlundan ve ailesinden ayrılmamak için ölüm kalım savaşı veren genç bir Türk kadının yaşadığı kâbusu anlatan yaşanmış bir hikâyedir. Bugün Amerikan hapishaneleri gerçek suçluların yanı sıra ailelerine daha iyi bir hayat sağlamak için geldikleri bu ülkeden sınır dışı edilmek üzere kaderini bekleyen on binlerce göçmen ile doludur...
Hiçbirinin öyküsü Billy Hayes'in öyküsünden daha önemsiz değildir...
Göçmenlik ve insan hakları son yıllarda Amerikan kamuoyunun da yoğun ilgi gösterdiği bir konu. Halas Süzel ilk kitabı için bu konuyu seçti ve yoğun bir çalışmanın ardından gerçek ve yaşanmış bir olayın anlatıldığı "Sınır Dışı Ekspresi" ortaya çıkmış oldu.