40 yılı aşkın bir süredir Dario Argento'nun nefes kesici biçimde şiddetli ve asortik filmleri dünya etrafındaki izleyicileri şoke ediyor ve dehşete düşürüyor. Bir Argento filmi izlemek tamamen içsel bir tecrübenin keyfine varmaktır. Özenle hazırlanmış set bölümleri ve baş döndürücü sinema sanatçılığı kan ve gücün kakofonisinde çarpışır. Kamera durmaksızın avının beşinde dolaşan bir silah gibi kullanılır. Şaşılası görüş açısı çekimleri izleyiciyi ölüm ve kargaşanın her şatafatlı tasvirinde içine alırken hem kovalanan hem kovalayan kılar.
Çekici kadın kurbanlar soyut dehşetin içine akarken hepsi kendi savunmasızlığının farkında özlemle arkalarına bakarlar. Zaman zaman her cinayet neredeyse şehvetli bir şekilde daha çok seks sahnelerini andırırcasına filme alınır: kanlı kaosların rahatsız edici bir orgazmında doruğa çıkan kan ve beden çılgınlığı.
Dehşet ve gerilim sahneleriyle kendisi de bir isim yapmış olmakla birlikte Argento sık sık 'İtalyan Hitchcock' diye anılır. Fakat Hitchcock'un çalışmaları sabit doğrusallık odaklanmış akış anlatı ve mantıkla özdeşleşirken Dario Argento'nun filminde bunlar atmosfer teknik yetenek ve provokatif betimlemelerle yer değiştirir.