İlk baskısı 1973 yılında yayımlanan bu çalışma antropoloji biyoloji sosyoloji kültür tarihi gibi çok farklı disiplinler arasında dolaşarak
"insan-hayvan ve doğa-kültür zıtlığı" paradigmalarını altüst etmiş
bir kült kitap olma özelliğini hâlâ koruyor.
Doğa ile kültürü birbirinden ayırmaktan artık vazgeçmek gerektiğini kültürün anahtarının bizim doğamızda doğamızın anahtarının da kültürde bulunduğunu söyleyen Morin'e göre biyolojik evrim ve kültürel evrim bütünsel insanlaşma olgusunun karşılıklı ilişki içinde olan ve birbiri içinden geçen iki boyutudur. İnsanlaşma sadece biyolojik ya da tinsel bir evrim değil genetik ekolojik beyinsel toplumsal ve kültürel eklemlenmelerin sonucu karmaşık ve çokboyutlu bir bünye oluşumu bir morfogenezdir.
Yitik Paradigma: İnsan Doğası terimin en geniş anlamıyla insan toplum ve doğa üzerine düşünmek isteyenler için çok önemli bir başvuru ve esin kaynağı olmaya devam ediyor.