"Uzun süredir gitmediğim ve çok özlediğim bir yer var... Kafam karmakarışık orada beni nelerin beklediğini bilmiyorum. Denizimizi siyah kumsalı kayalıkları killi sahili dereyi burnu incir ağacını duşu Karaca Disko'yu Dede Çay Bahçesi'ni belki Yalnız Ağaç'ı yeniden Görecektim. Ve belki de onu ...
Sonra aklıma neden olduğum felaket ve yaptığım korkunç şey geldi... Otuzlu yaşların yarısında yeniden kurulmak istenen bir hayatın tek sermayesi Cambaztepe'deki yazlık evimiz yıllar önceki küçük cennetim..."
"Cambaztepe'de çocuk olmanın dost olmanın aşık olmanın mutlu hissetmenin yanında Türk Kürt Laz Arnavut Alevi Sunni olmanın bir önemi yoktu ki..."