Cins bir tay olarak çıktığı sahnede nerede nefesleneceğini bilmeyen bir küheylan gibidir Pargalı İbrahim. Osmanlı'da yükselebilmenin sırrı adeta bu Rum asıllı paşada vücut bulmuştur. Devlet içinde üstlendiği vazifeler buralarda gösterdiği başarılar ve başarısızlıklar çok önemlidir.
İmparatorluk doludizgin yoluna devam edip dünyayı titretirken Pargalı İbrahim Paşa'nın işleri yürütüşündeki farklı usulü ve kendisine biçtiği rol çoğu zaman hayretle karşılanacak Hürrem Sultan'la aralarındaki geçimsizlik ikisinden de vazgeçemeyen Kanuni'yi zor durumda bıraksa da her ikisi de bildiğinden şaşmayacaktır.
Aşağıdaki sözler Pargalı'ya aittir:
"Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam yapılmış olarak kalır zîrâ bütün kudret benim elimdedir; memuriyetleri ben veririm eyâletleri ben tevzi ederim; verdiğim verilmiş reddettiğim reddedilmiştir. Büyük Padişah bir şey ihsan etmek istediği yahut ihsan ettiği zaman bile eğer ben onun kararını tasdik etmeyecek olursam gayr-i vaki' gibi kalır; çünkü her şey; harb sulh servet kuvvet benim elimdedir. .."