''Aşk gölge gibi peşinde dolaşan bir lanetti...''
Hande Türkiye'ye kardeşinin düğünü için gelmiştir en azından kendisi bunun böyle olduğunu sanmaktadır başlangıçta. Ama aşk garip bir oyun oynar ona. Her şey birdenbire hiç beklemediği bir şekilde değişiverir ve Hande geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır. Hep içinde taşıdığı sıcaklığını tüm bedeninde hissettiği adam bir yabancıdır şimdi.
Aşktı aşk der adına.
Tepeden tırnağa soluksuz dünyaya yüz çevirebileceği bir aşk...
Ya ailesi sevdikleri değer verdikleri... Bir an durup düşünür Hande. Göze alabilecek midir? Yitirmeyi eksilmeyi üzülmeyi... Dahası üzmeyi?
Ne yapacağını bilemez kalakalır. O kadar ki birilerinin gelip bir şey demesini bekler. Kimse bir şey demez. Bekler... Beklemekse sonsuz gibidir.
Unutabilse unutacak gidebilse gidecek ama yapamaz. Aşka yenilir.
Oysa aşk affetmez.