aksak yatakların başucunda tablaya söndürülen
çocukluk aşklarının masumiyetidir
örselenmemiş hasreti anlatır gece kuşu
bir duvar ötedeki şehrin kopuk meme ucu
çaresiz ağıtları kör bir alışkanlıkla emzirir durur
en mahmur haliyle küllenmiş hatıralar
daima yastık altına saklanmak ister
yine de bir kör bıçak gelir soyar bu üflemeleri
savrulan külleri tavandaki deliğe girer
ve şeklen ahtapot sevişmelerine döner
bitip giden aşkların ardından yazılan bütün şiirler