Yaşamı sürekli bir oluş halinde ve çelişkiler yumağı olarak işleyen Metin İlkin dünyanın değiştirilebirliğinin dahası değiştirilmesi gerektiğinin nedenlerine eğilerek; kendisi için sınıf olma sürecindeki işçi sınıfının öncü tiplerini değiştirici gücün (bilincin) öyküleriyle tarih sahnesine çıkarıyor. Buna başka bir deyişle sınıf sanatı diyebiliriz.