Bugünkü Hıristiyanlık her ne kadar kendisini milattan önce dörtte dünyaya gelen İsa'ya izafe ediyor olsa da yalnızca İsa'nın öğretilerini esas alarak onu anlamak mümkün değildir. İsa kadar Hıristiyanlığın anlaşılmasında göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli şahsiyet de Pavlus'tur. Hıristiyanlığın inanç esasları ve uygulamalarının bir kısmını İsa'ya kadar götürmek mümkün olsa da onların kabul edilen mevcut anlamları Pavlus'un söz konusu şeyler hakkındaki yorumundan kaynaklanırlar. Pavlus'un bu olgular hakkındaki yorumları olmasaydı "Yasayı değiştirmek değil; tamamlamak için geldiğini" ve "İsrail'in kaybolmuş koyunlarına gönderil diğini" söyleyen İsa Mesih'in öğretisi ihyacı bir Yahudi hareketi olmaktan kurtulamazdı. Bu yüzden nasıl İsa Mesih olmaksızın bir Hıristiyanlıktan söz etmek mümkün değilse aynı şekilde Pavlus ve onun İsa'nın yaşadığı olaylar hakkındaki yorumları olmaksızın bugünkü anlamda Yahudilikten ayrı evrensel bir din
olarak Hıristiyanlıktan söz etmek de mümkün değildir.