XX. yüzyıla damgasını vuran siyasi gelişmeler 1938 sonrasında Türk Dünyasını birbirine kapatınca ülkemizdeki Türkçe çalışmaları da bundan olumsuz yönde etkilenmiştir. Yüzyıl sona ermeden bu dünyanın kapılarının açılmasıyla elde edilen dil malzemesi ve araştırma kaynakları Türkçe Yazıları'na esas oluşturuyordu. O açılım sayesinde Fillandiya'dan Sibirya'ya kadar uzanan merkezlerden toplanan Türkdili verilerini Türkiye Türkçesine Eski Türkçeye veya Çağdaş Türkçelerine ilişkin herhangi bir sorunu incelemek üzere kullanmak fırsatı doğdu.
Bu kitapta Türk dil biliminin uzun yazılı tarihine ve geniş coğrafyasına ait örnekler karşılaştırmalı dil biliminin yöntemlerinden yararlanılarak incelenmektedir. Yapım ve çekim ekleri edatlar ve yardımcı fiiller gibi bağlı biçimlere ağırlık verilen Türkçe Yazıları içinde Tatarca Başkurtça Karayca Kırgızca gibi ülkemizde az araştırılmış Türk lehçelerinin dil bilgisi ve söz varlığı incelemeleri de yer almaktadır.