Düşünme yetimizi fazlaca kullanmamıza gerek kalmadan vücudumuzu zararlı maddelerden koruyan doğuştan gelen bir sisteme sahibiz. Ancak bazı bil-gi ve savları özellikle de en tuhaf olanlarını eleştirel düşünme süzgecinden geçirmeden zihnimize nasıl aldığımız bir gizemdir. Beyinlerimiz asla yanlış fikirler tartışılmaz dogmalar kutsal virüsler ve hurafeler çöplüğü olmamalıdır. Akıllı olmak zorundayız!
Aslında beynimizin doğuştan gelen ve akıl yürütme veya mantık olarak adlandırılan bir antivirüs programı vardır. Fakat ne yazık ki bu program sıklıkla yanlış fikirlerin dogmaların ön yargıların ve çelişkili öykülerin saldırısına uğrar. Beşikteyken dinlediğimiz peri masallarından ibadet yerlerinde işittiğimiz kutsallık maskesine bürünmüş gülünç öykülere kadar her daim yalanlarla besleniriz. Romanlar ve hikayeler her zaman en çok satılan kitaplardır. Meslekleri tamamen uydurulmuş karakterleri canlandırmaya dayanan aktörlere tanrı ya da tanrıçalar gibi davranılır. Aynı şekilde politikadaki ve günlük hayatı-mızdaki yalancıları da ödüllendiririz.
Müslüman halklar; Kuran'ın vahyedilmesinden yüzyıllar sonra Kuran'ın öğretisini unutup Kuran'ın özgürleştirici ve ilerletici mesajını uydurulmuş mezheplerin köleleştiren ve gerileten dogmalarıyla değiştirerek hurafeler ve uydurulmuş dinsel öğretilerin bataklığında kayboldu.
Bu kitap; yeniden "Kuran İslamı"na dönüşün bir rehberi niteliğinde yüzyıllardır zihnimize enjekte edilen hurafelerden kurtulmak için rehber niteliğinde veriler içeriyor.