Bilgisayar başında sabahlamışsın yine. Birkaç aceminin şifresini kırıp şakalaşmış arkadaşlarla geyik yapmışsın. 24 saat çevrimiçisin zaten. Sabaha karşı uyuyakalmışsın. Hayatın tek ve eksiksiz tanımı bu senin için: İnternet. Sanal âlem senin doğal yaşamının ta kendisi...
Yalnız değilsin. Ergin de senin gibi bilgisayar başından kalkmadan bir ömür geçirmenin saadetinde... Ancak bir sabah kalktığında bakıyor ki elektrikler kesik. Telefon da... En uzun ömürlü piller dahi bitiyor bir çırpıda. Yön duygusunu kaybetmiş insanlar dolaşıyor sokaklarda... Sokaklar tekinsiz... Tehlike kol geziyor...
Kaos dedikleri şey bu olsa gerek. Önce ufak çaplı yağmalar başlıyor. Kalpli tuvalet kâğıdı için kadınlar saç saça baş başalar... Geceler ise çetelerin. Hukuksuzluğun hukuk gücün iktidar yasağın yasak olduğu bir dünya... Ve Ergin bu dünyaya çok aşina... Her gün bilgisayarında onlarca oyun var bu kaos ortamına benzeyen. Belki daha da dehşetlileri... Ama bunlar gerçek...
Ergin çaresiz. Ergin tereddüt içinde... Ne yapabileceğini bilmiyor. Bildiği tek şey eski bir atasözü: Çivi çiviyi söker! Mücadeleden kaçmıyor; kendisi gibi bilgisayar dehası arkadaşlarıyla bilinmezin yolunu tutuyor.
Sokaklar Benim Yeniden günümüz gençlerinden genç bir yazarın Sadık Yemni'nin hayal kırıklıkları ve her seferinde yeniden yeşeren umutlarla bezeli ustalık dönemi eseri...