Öte dünyada reenkarnasyona uğradıktan sonra günümüz İstanbul'una gelen Sokrates hiç bilmediği bu şehirde şaşkındır ve bir an önce Atina'ya gitmenin yolunu aramaktadır. Ancak Sultanahmet civarında öte dünyadan yeni gelen Nasreddin Hoca ile karşılaşınca her şey bir anda değişir.
Alaycılık ve gülme tanrıçası Momos'un has evladı Sokrates güleç yüzlü kimseyi incitmeden yergiler yapan Nasreddin Hoca'yı tanıyınca büyük bir şaşkınlığa uğrar. Ardından da Hoca'nın peşine takılıp onu yakından tanımaya çalışır.
Kendisini Atinalıların baş belası onları rahatsız eden at sineği olarak tanımlayan Sokrates ile "latife latif gerek" diyen her daim insanları güldüren Nasreddin Hoca arasında tadına doyum olmaz sohbetler eşliğinde bir İstanbul macerası...
Nasreddin Hoca fıkralarıyla Sokrates felsefesini buluşturan felsefenin mizahıyla mizahın felsefesini yapan güldürürken düşündüren düşündürürken güldüren sıradışı bir roman!