İhtiyar bir kayıkçı omzu çökük
Bir de gam yüklü köhne bir şair;
İki yorgun hayat ağır bir yük
Martılar bizden ürküyor gibidir.
Geç vakit vardık aşina Dereye
Akşamın göğsü erguvan demeti;
Yosma bir kız elinde kır sepeti
Dalmış öksüz bakışla makbereye.
Kuytu yerlerde gölgeler pusuda
Dokumuş serviler yeşil bir şal;
Derenin bir yanında mintanı al
Bir çocuk bir gelincik oldu suda.
Nice yıldır ki eski hatıralar
Orda hasretle bekliyordu beni.
Geçti bir dul başında mor yemeni
Geçti mazi... İçimde izler var.
Gölgelenmişti akşamın ye'si
Bir kızıl kandil oldu son şu'le
Burda ilham arardı vaktiyle
Boğazın ince ruhlu şairesi.
Üflüyor şimdi serviler me'yus
Tozlu maziye yaslı bir efsus...
Hüseyin Siret