Birinci ve İkinci Dünya Savaşları incelendiğinde görülmektedir ki; birkaç subayın başarısı ya da başarısızlığıyla büyük bir savaşın kaderi etkilenmemiştir. Yalnız "ÇANAKKALE MUHAREBELERİ" bu yargının dışındadır.
18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi'nin kaderini birbirinden habersiz dost ve düşman "ÜÇ YÜZBAŞI" belirlemiş; Türk milletinin büyük bir zafer kazanmasını dönemin küresel güçlerinin de büyük bir yenilgi tatmalarını sağlamışlardır.
Nusret Mayın Gemisi'nin kalp hastası Komutanı Yüzbaşı İsmail Hakkı Seddülbahir'i savunan bataryalarımızdan birisinin başındaki Yüzbaşı Şemseddin (Çamoğlu) nihayet karşı taraftan Fransız Filosu'nun mayın arama-tarama sorumlusu Fransız Yüzbaşı Guepratte... Bunlardan ilk ikisi büyük bir zafere imza atarak "Çanakkale'yi Geçilmez" yaptılar. Bunların başarısı üçüncünün başarısızlığı hanesine yazıldı. Aynı cephede savaşan babası Amiral Guepratte tarafından yargılanarak suçlu bulundu ve idam edildi.
Kendisi de Yüzbaşı rütbesinde Kore'de Gazi olan Nazım Dündar SAYILAN "ÇANAKKALE'DE ÜÇ YÜZBAŞI" romanında tamamen gerçek isimler ve kişiliklerle bu üç yüzbaşının hikâyelerini romanlaştırdı.