"Sonraki kuşaklara aktırılması gereken en son konu zehirlerle ilgiliydi. En çok üzerinde durduğumuz yöntemse ilk başta dikkat çekmeyecek masum ve faydalı ama bir o kadar da ölümcül olan adamotuydu. Besmeleyle çaputları açtım ve insan bedeni tasavvurunda köksü bitkiyi ellerimin arasına aldım."
Kankurutan bizi Türkçe edebiyatın pek az girdiği dehlizlere çağırıyor. "Şifa Bezirgânı" dükkanının bulunduğu dehlizlere. Zamanın yarıldığı yarıklardan başka zamanların çıktığı olayların birbirini bizim aklımıza göre değil keyiflerine göre takip ettikleri...
Hande Ortaç gündeliğin sıradanın çok boyutluluğunu gösteriyor bize öyküleriyle tuttuğu aynada... Ürperiyoruz aynanın arkasını hayal etmeye başlıyoruz...