Eskiden bilim adamları Pasifik Okyanusu'nun ortasında Mu gibi devasa bir kıtanın var olduğu fikrine oldukça kuşkuyla yaklaşıyorlardı. Ancak bugüne dek yapılan araştırmalar sonucunda böyle bir kıtanın varlığını kanıtlayan verilere ulaşıldı.
Hindistan'daki bir tapınakta bulunan ve bilgili bir rahibin yardımıyla şifreleri çözülen kutsal tabletler bu veriler arasında önemli bir yer tutar. Valmiki'nin kaleme aldığı klasik Hint destanı Ramayana gibi metinlerde de Mu'nun varlığı teyid edilir. Valmiki ayrıca Ramayana'da Nakalların Burma'ya Pasifik Okyanusu'ndan geldikleri bilgisini de verir.
Kayıp Kıta Mu'nun varlığına işaret eden başka bir veri de konumları ve üzerlerindeki semboller yoluyla Mu'nun insanlığın anavatanı olduğu bilgilerini taşıyan harabelerdir.
Mısır Burma Hindistan Japonya Çin Güney Denizi Adaları Orta Amerika Güney Amerika ile bazı Kuzey Amerika Kızılderili kabileleri ve diğer eski medeniyetlerin yaşadığı yerlerde bulunan eski semboller ve sürdürülen geleneklerin evrensel bir niteliğe sahip oluşu da bu veriler arasında yer alır.
Kayıp Kıta Mu ömrünü neredeyse bu konuya harcayan James Churchward'ın Mu araştırmaları hakkındaki temel bilgilerini içeren ilk kitabıdır.