Elinizdeki kitapla Osmanlı'nın yıkılış cumhuriyetin kuruluş sürecine tek partili ve çok partili döneme ihtilallere tanıklık etmiş hassas ve milliyetçi bir kadın yazarın dünyasına tanıklık edeceksiniz. Devrinde ümmü'l-muharrirat yani kadın yazarların annesi unvanına layık görülen Halide Nusret Zorlutuna edebi ve tarihi tanıklığı itibariyle muhafazakâr ve modern kimliği ile dikkate değer bir muharrir. 80 küsur yıl yaşamış olan yazarın hayatı ve eserlerini inceleyen bu monografi çalışması ilk defa yapılıyor. Süreli yayınlarda kalmış Halide Nusret'e ait çok sayıda yazıyı gün yüzüne çıkıyor. Yakınları ile yapılan röportaj ve hatıralarla yazarın biyografisinin bütün detayları ortaya konuyor.
Batı'da kadın hareketlerinin artışı ve bunun edebiyata yansıması ile ortaya çıkan feminist edebiyat kuramının teklif ettiği en önemli ve dikkate değer hususlardan biri kadını tarih içinde görünür kılmaktır. Bu teoriye göre kadın ataerkil tarihte yok sayılmış ya da yeterince incelenmemiştir. Bu teori ortaya atıldıktan sonra kadın edebiyatı üzerine araştırmalar çoğalmış tarihte edebiyatta sanatta kadının rolü ve katkısı ile ilgili pek çok çalışma meydana gelmiştir. 20. yüzyılın başlarında Halide Nusret'in şaire hanım olarak edebiyat çevrelerinde nasıl kabul gördüğünü matbuat âleminde nasıl var olduğunu ortaya koyan çalışma kadın edebiyatı açısından da ayrıca değer taşıyor.