Bay tohumluk kıvamını yakalamıştı. "Seni seviyorum. Sakin bir yere giderek yemek yiyelim. Bakın daha neler anlatacağım!"
Hadise ince bir cevap verdi :
"Eşlerinizde olacaklarmı yanımızda?"
"Canım onların ne işi var? Bize özel... Sen ve ben gideceğiz!"
"Sonra ne olacak efendim?"
"Sonrasını yemekte anlatırım."
"Ben şimdi duymak istiyorum."
"Bir kısmını söyleyeyim. Bende bok gibi para var. Seninde kocan kaçtı. Arzu edersen seninle MUTA nikahı yapar evleniriz. Elini sıcaktan soğuğa vurmazsın. Araba mı istiyorsun? Villa mı istiyorsun? Dile benden ne dilersen."
Bu romanı yazdım ama Hadise sığmaz ki birkaç cümlenin içine!