Acaba hiç düşündünüz mü? Dünya kurulduğundan beri her canlı veya cansız varlıkların hemen hemen tamamı aşağı yukarı neden aynı durumdalar? On bin yıl önceki bir aslan neyse bugün de aynı aslan. Vazifesi aynı hiç değişmedi. Yine aynı şekilde at neyse bugünde aynı. Kısaca bütün canlılar ufak tefek değişiklikler dışında yaradılışından bu yana aynı düzenlerini devam ettiriyorlar. Dünya kurulduğundan beri bütün canlı ve cansızlar aşağı yukarı aynı konumlarını muhafaza ediyorlar. Yalnız insanlar başka.
İnsanoğlu ilk çağlarda maymunun bir gelişmiş hali iken bugün geldiği nokta kendini geliştirdiği seviye tek kelime ile muhteşemdir. Fazla geriye gitmeden yüzyıl öncesine gidelim ve bugünkü teknolojik seviyemizi söylemiş olsaydık her halde 'o kadar da atma denirdi'.
Bir an için her şeyi tabiatın yaptığını var sayalım. O zaman bütün canlılar aynı konumlarını korurlarken insan denen bu canlıya bu torpil neden? Dünyayı tamamen ele geçirdiği yetmiyormuş gibi bir de dünya dışında bir hayat aramanın pelinde koşmaya başladı. Artık dünyada kendisine yetmez oldu kendisini yaratıcı gibi konumlandırmaya uğraş veriyor. Ancak bu kadar bilgi ve güç kendisinde olmasına rağmen yine de kendisinden daha büyük bir iradenin varlığının hiçbir zaman beyninden silip atamadı. Beynin bir köşesinde yaratıcıya bağlanma fikri eskiden de vardı bugünde devam ediyor.