"Diyorlar ki.." Türk edebiyatında kendi tarzının ilk örneği oldu. Buna bir bakıma son örneği demek de mümkündür. Çünkü ondan sonra onun kadar orjinal olanı onun kadar alaka .alkantı ve gürültü uyandıranı bir daha meydana getirilemedi. Gerçi "Diyorlar ki..."nin çıkışından bu yana geçen 50 kadar yıl içinde Ruşen Eşref'in açtığı yoldan daha pek çokkimseler geçtiler. Bunlar da zamanlarının tanınmış edib ve şairleriyle uzaktan yakından bu ilk denemeyi hatırlatan sayısız edebi röportajlar yaptılar. Bu röportajlardan bir kısmı da kitap haline getirildi. Bu kitapların içinde uzaktan yakından adları "Diyorlar ki..."ye benzeyenler de vardı. Hiç şüphe yok ki bu çalışmalar da edebiyatımıza çok verimli ve faydalı oldu. Ancak hiç biri o ilk örnekler kadar yankılar uyandırmadı. Gününün genç edebiyatçısı Ruşen Eşref'in "Diyorlar ki.."si daima bu sonrakilerden ayrı ve belirli bir kitap olarak kaldı. Öylesine ayrı ve belirli bir kitap olarak kaldı ki -eğer yanlış ifade kullanmıyorsak-bu eser adeta klasikleşti ve Cumhuriyetten sonra Türk edebiyatı tarihi konusunda eser meydana getirenlerin en çok başvurdukları ana kaynaklardan biri haline geldi.