Magnum'dan Raghu Rai'nin Hindistan'ın ünlü mabedi Tac Mahal'i ve diğer dini ritüelleri konu alan fotograflarıyla başlıyoruz 35. sayımıza. Çok zengin bir görselliği de barındıran bu ritüeller her daim gizemini ve çekiciliğini koruyor.
İtalyan fotografçı Ernesto Bazan "Cuba" adıyla kitap olarak ilk kez 2008'de yayımlanan projesinde Küba'daki gündelik yaşamın şaşırtıcı şiirselliğiyle tanıştırıyor bizleri. 1992-2006 yılları arasında Küba'da yaşayan Bazan bu ada ülkesinin tarihinin "özel dönemi"ne tanıklık ederek "Küba" başlığını taşıyan ünlü çalışmasını oluşturdu.
Nick Brandt birinci sayımızdan sonra yeniden İz'in sayfalarına konuk oluyor. Afrika'nın vahşi doğasını büyük bir sabırla ve sanki stüdyodaymışçasına görüntüleyen Brandt özellikle dişleri için avlanan fillerin korunması konusuna dikkatleri çekmek için uğraş veriyor. Bu amaçla Eylül 2010'da kurduğu "Büyük Yaşam Vakfı" (Big Life Foundation) Afrika'nın bu olağanüstü hayvanlarını koruyarak hem onlar hem insanlık için daha iyi bir gelecek umuduyla çalışıyor ve şu ana kadar önemli adımlar atmayı başarmış durumda.
Doğaya "insani" müdahaleler sonucunda diğer canlı türlerinin çeşitliliğinin giderek azalması aslında Somali'de yaşanan açlık dramının da nedenleri arasında. Doğal kaynakları elde etme peşinde yapılan siyasi yatırımlar ve savaşları da bu yok edici "insani" zincire eklersek doğadaki her canlı türünün korunması "denge"nin bozulmaması için olmazsa olmazlardan. Türkiye'de yeni anayasa için ön hazırlıkların başladığı şu günlerde "hayvan hakları" konusunun "şimdi sırası mı" denmeden anayasadaki yerini alması gerekiyor. Daha önce de gündeme gelen ancak gerçekleşemeyen bu öneriyi bir kez daha gündeme getirmek amacıyla Asım Dumlu'nun deniz altında çektiği fotograflara "Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi"ni ekledik.
Yarı Alman yarı Lübnanlı olan Frederic Lezmi "Sınırlar Ötesi" başlıklı serisinde "aradakini" aramak için yola koyulmuş. Ağustos-Aralık 2008 boyunca arabayla Viyana ile Beyrut arasında yolculuk eden Lezmi coğrafya ya da kültürel olarak Avrupa'nın göbeğindeki yaşamı ile uzun zamandır ilgi odağı olan Orta ve Yakın Doğu arasında "ne varsa" fotoğraflamaya çalışmış.
Stefan Bladh'ın İstanbul Sulukule'de arkadaşları olarak davet edildiği bir aileyi yedi yıl boyunca izleyerek oluşturduğu "Aile" projesi "ötekileştirilen"lerin zorlu yaşamına samimi ve sorumlu bir bakışın ürünü.
Aynı zamanda mimar pilot ve lisanslı bir yamaç paraşütü eğitimcisi olan Polonyalı Kacper Kowalski'nin "Güz" kareleri var son olarak. Polonya'nın Baltık kıyısında yer alan memleketi Gdynia ve çevresini yıllardır havadan gözlemleyen Kowalski'nin sonbaharda parça parça çılgın renklere bürünen orman görüntüleriyle karşılıyoruz Eylül'ü.