"İstanbul Kitaplığını" oluşturmaya başladığım 1950'li yıllarda bir de "Şehir Arşivi" kurmaya karar verince kentin kaybolan sahnelerini en iyi yansıtan bir kaynak olarak eski kartpostallar karşıma çıktı. 1800'ler sonu ile 1900'ler başında basılmış olan bu manzara resimleri bol çeşitli idi ve belge toplayan bir kişiye bulunmaz nitelikte görüntüler sağlıyordu.
İstanbul'un büsbütün kalabaklıklaşmaya ve motorlaşmaya battığı 1980'li yıllarda şehir artık bir daha yerine konulmaz değerlerini kişilikli yapılarını yeşil alanlarını bir bir kaybederken dünkü güzel İstanbul'a doğru duygusal bir özlem akımı başladı: Nostaljiya...
Çelik Gülersoy