Dünya nüfusunun yüzde 15'ini oluşturan gelişmiş ülkelerin tükenmeye yüz tutmuş maden kaynaklarının yüzde 60'ını dünya nüfusunun geriye kalan yüzde 85'inin ise bu kaynakların %40'ını tükettiğini ve kaynakların %60'ını tüketen azınlığın elinde bu ihtiyacı karşılayacak maden kaynağı bulunmadığını biliyor muydunuz? Küreselleşmenin bu eşitsizliği süreğen kılacak emperyalizmin bir türevi olarak ileri sürüldüğünden haberiniz var mı? Çokuluslu madencilik şirketlerinin yanlarında "Özel Ordular'la dolaştığını bu yasal olmayan askeri güçleri girdikleri ülkelerde kullandıklarını biliyor muydunuz? 21. yüzyılın eşiğinde yapılan kaynaksız kalma korkusuna dayalı bilimsel çalışmaların bu yüzyılın ilk çeyreğinde kaynakların önemli bir bölümünün fiziken tükeneceğini ortaya koyduğunu bir yerlerde okumadınız mı? Fakir ancak dünyanın tüm kaynaklarını elinde tutan dünya nüfusunun %85'inin yaşadığı ülkelere karşı açılan savaşın Malthusyen bir haçlı seferi Afganistan savaşının bir bakır savaşı Büyük Ortadoğu Projesinin Malthusyen haçlı seferlerinin bir parçası olduğunu 21. Yüzyılın başında bir enerji devrimi doğumu yapıldığını 21. yüzyılın ve gelecek yüzyılların enerji kaynağının tek temin adresinin ülkemiz olduğunu ve bu yüzden ülkemizin tıpkı 19. ve 20. yüzyıllarda olduğu gibi emperyalizmin açık bir hedefi haline geldiğini oligarşik finansör gücün İngilizce konuşan birliğinin dünyanın geneli için mülkiyet hakkı iddia ettiğini çokuluslu madencilik şirketlerinin gıda ve ilaç şirketleriyle iç içe bulunduğunu rekabet kavramının bir masal ve dünyada ticaret ve üretimin kartellerin kontrolü altında olduğundan haberiniz var mı?
Kitabımız yukarıda kısaca saydığımız ve bunlara ilave onlarca soruya cevap veren araştırma sonuçları ve gerçekleri ortaya koymak Türk kamuoyunu doğru bir biçimde bilgilendirerek tercihlerinin doğru noktalarda oluşmasına katkıda bulunmak ulus ve devletimizin karşı karşıya kaldığı NEO-MALTHUSYEN tehdit ve tehlikelere işaret etmek amacıyla yazılmıştır.