Dize sözcüklerin o yoğun gizil gücü çoğu kez bilinçaltından geçerek açık güce dönüşür.
Açık güce dönüşmek iç yaşantımızın sözcükler yoluyla gerçekliğe açılmasıdır. Çelişkiyi ayırdediyoruz artık ellerimizle tutuyoruz: Bilinçtir bu. Şiirin bilinçaltından bir Kuvayi Milliye mavnacısı gibi alıp getirdiği silâh bilinçtir.
Bilinçtir kavgada direnmede en insancı en işlek silâhımız. Şiir bu silâhın namlusunu bilinçaltıyla yağlar. İç yaşantımızın derin kökleriyle kişiliğimizin ve yüreğimizin tarihiyle.
Bilinç şiirle daha güzel kolay işler. Bilincin kişiliğimizin birikimine gereksinmesi vardır. Ne biriktirdik? Bir direnmede
bir savaşta neyi harcıyabiliriz? Bunu bilinçaltı bilir. Şiir bu birikimi taşır bilince. En işlek silâh elimizdedir şimdi doğaya ölüme bozuk düzene ve emperyalizme karşı: Bilinç! O zaman Hasan Varol'un bahar imgesiyle boşalttığı silâh saklancası gerçekten işimize yarıyacaktır: Baharı sevmek direncimizin savaşımızın silâhıdır artık."
Ceyhun Atuf Kansu Şiir ve Kavga Özgür İnsan dergisi Sayı: 49
"Toroslar'ın şiiri gerçekten de yazılmalı yazmaya koyulan sürdürmeli: Herkesin aynı türü aynı türde yazması gerekmiyor elbette! Ve Toroslar'ın şiiri de Toroslar'daki doğanın yaşantısının sözcüklerinden deyişlerinden büsbütün uzak kalmamalı kanımca. Diyelim ki "çokuşmak"ı Yaşar Kemal'den anımsıyoruz. "Süymek" de Hasan Varol'la anımsanabilir pekâlâ neden "sürmek" densin ille de?
Buraya değin söylediklerimden seziliyor sanırım ama yine de 'açık etmekte' yarar olabilir: Ardıç Türküleri'ni Uçurtma Kalbim'e yeğliyor gibiyim ben kendi payıma. Hasan Varol şiirle ilişkisini daha sıklaştıracak bundan böyle; yerel-genel sözcük ayrımına çokça takılmadan önüne yetinmezlikler sincabı koş ha koş koşacak... Bunu biraz biliyor biraz da diliyorum."
Ramis Dara Çağdaş Türk Dili dergisi Sayı: 61