... Kambur burnum kuru ellerim ince yüzümden dolayı da utanmağa başladım. Onlardan birinin bakışını ne zaman hissetsem tüylerim dikiliyor içimden soğuk soğuk bir şeyler akmağa başlıyor kulaklarımda vınıltı gözlerimde seyirme peydahlanıyor ellerim buz kesiliyor ufaldığımı kambur burnumun büsbütün kamburlaştığını ve çirkinleştiğini sanıyordum.
Sonraları vitrinler dolusu pırıl pırıl eşyalardan bile utanır oldum. Onlar için o iyi ve bol yemek iyi giyinmek gezip tozmak için yaratıldığına inanan insanlara mahsus vitrinler dolusu eşya ben yanlarına sokulunca sanki dudak büküyor kaşlarını çatıyorlardı. Ben de hem onlardan. Hem de onların gözalıcı pırıl pırıl öteberilerinden kaçar oldum.