Her insan siyaset bildiğini zanneder. Onun için kahvelerden meyhanelere köşklerden gecekondulara okullardan meclislere kadar herkes her zaman ve her fırsatta kafasındaki siyasi ve ideolojik düşüncelerle vatanı kurtaracağını düşünür. Ancak işin içine girildiği zaman "Lafla peynir gemisi"nin yürümediği görülür. O zaman hizmet yerine laf yarar yerine küfür ve zarar siyasetin temel unsuru olmaya başlar ve "takke düşer kel görünür." Mustafa Kemal savaş meydanlarında bile yarın kuracağı devletin siyasetini tespite çalışmış ve temel ilkeleri ile ulaşmak istediği hedefleri bir bir ortaya koymuştur. Bu ilkeleri en yakın arkadaşlarına dahi taviz vermeden uygulamış ve başarmıştır. Çağdaş dünyanın yarattığı çok yönlü yeteneklerden birisinin de Mustafa Kemal olduğu tartışılamaz bir gerçektir. Aramızdan ayrılışının bir asra ulaştığı 2009 yılında kabrine koşan milleti O'na yeter dış dünya O'nu bizden daha iyi tanıyor ve Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde bazı kişi veya kuruluşların Mustafa Kemal'e davranışını hayretle izliyor. Biz bu zavallılara bir tek şey söyleyebiliyoruz "Tarihe mal olmuş kahramanlara çamur atma sana bulaşır temizleyemezsin" Bu kitap sıradan bir araştırmadır. Ancak Mustafa Kemal'i geniş çapta araştırmak ve yazmak isteyenlere az da olsa bir katkı da bulunabilirse mutlu olurum.