Çatı arası eskilik kokuyordu.
Hasırı kendini terk etmiş bir damacana çocukluğunda babaannesinin Pınarbaşı'nda su doldurdukları damacanayı hatırlattı. Siyah derisi yırtılmış bir valiz ve bir de tahta sandık gördü. Çatı arasına atıldıkları ve göz önünden kaldırıldıkları için odada kalanlardan ve ev yaşamından ayrı tutulan bu eşyalar; hayatta oldukları dönemden yanlarında götürdükleri ne sırlar saklıyordu kim bilir.
Tavan arası cezasına çarptırılmış eşyalar ışıksız havasız hücre cezasına çarptırılmış mahkumlar gibi kıpırdamadan durdukları yerlerinde cezalarının dolmasını bekliyorlardı sanki.