Her yüzyılın siyaset sanat yazın ekonomi ve benzeri alanlarda parlayan çoban yıldızları vardır; 19. yüzyıl Fransa'sının parlayan çoban yıldızlarından biri de Victor Hugo'dur. Çağıyla çatışan çağının siyasetine ve sanatına her şeyden önemlisi insanına yol gösteren bir kılavuz... Hiç bir koşulda hiç bir durumda özgürlük insanlık ve insanseverlik düşüncesini önderi olduğu Romantik akımın ilkeleri doğrultusunda dile getirmekten yılmaz Victor Hugo. Bu yönüyle de yazınımızın ilk çağdaşlaşma girişimi olan Tanzimat yazını sanatçılarını da büyük ölçüde etkilemiştir. Namık Kemal'den Abdülhak Hâmid'e Hugo'nun yazdıklarında şiir ve anlatılarında "eski yazın"ın kalıpların içinde erittiği "toplumsal birey"i bulan ilk yenilikçi yazarlarımız üzerlerinde Victor Hugo'nun gölgesini hep hissetmişlerdir; onlar da kendi toplumlarının "birey"ini aramaktadırlar çünkü.
Batılı anlamda ilk eleştirmenlerimizden Beşir Fuad Hugo'nun ölümünden hemen sonra yayımladığı Victor Hugo adlı kitabında işte bu büyük yazarı tanıtıyor okurlarına; yaşamöyküsü türünde yazınımızda ilk büyük yapıt örneğini de veriyor. Hugo'nun roman kahramanlarına yaraşır yaşamöyküsünün yanı sıra Fransız Romantikleri ile Realistler ve Natüralistler arasındaki çatışmaları da canlı bir dille betimliyor.
Victor Hugo okunması gereken klasiklerimizden biri...