Ölümü ve ölüm korkusunu o korkuyu yaşayan insanın üzerinde bıraktığı etkiyi gerçek bir şekilde canlandıran yazar aslında herkesin eninde sonunda gideceği yer için henüz hayattayken bir şeyler yapması gerektiğini vurgulamaktadır. Daha sağlığı yerindeyken insanlara karşı davranışlarının farkında olmayan hatta bunu umursamayan İvan İlyiç'in hasta yatağındayken gördüğü şefkat karşısında iç muhasebe yaptığını kendisiyle hesaplaştığını geçmiş yaşamının değersiz bir hiç olduğunu kavraması manidardır.