1960'lı yıllarda Instamatic Kodak ve Polaroid'in gelişiyle fotoğraf amatörlerin eline geçer. Aynı zamanda basın fotoğrafı televizyonun yükselen hükümdarlığı ve fotoğraf hakları sıkıntılarının karşısında yayın kurallarını yeniden belirler: Yeni ajanslar kurulur yeni bir "auteur"
röportaj tarzı ortaya çıkar. Sanatçılar ise daha önce görülmemiş ticari bir değerle karşılaşan "sanat karşıtı" bir uygulama yaratmak için fotoğrafı kendilerine mal eder. Fotoğrafa ayrılan müzeler ve büyük bienallerin oluşturulmasıyla fotoğraf kendi adını sanat tarihine kesin olarak yazdırır.
Fotoğrafın estetik ve sosyal gelişimini inceleyen Quentin Bajac fotoğrafın 50 yılını dijital devrime varana dek hevesle anlatır. Görüntülere doymuş 21.yüzyılda Bajac aracın otoritesini sorgular: Fotoğraf hâlâ gerçeği mi söylüyor?