"And olsun!
Gök Tanrı'nın görklü adına and olsun! Deniz gibi dalgalanan Alsancak'a and olsun. Dokuz kat göğe yedi kat yere and olsun. Tolunay görse uluyan yağı görse dalayan Gök-Börü'ye and olsun. Çekildiğinde kılınca gerildiğinde yaya uçtuğunda oka and olsun. Damarımdaki kana yaşayacağım yaşa and olsun!
And olsun ki; kuşanacağım kılınç kınından yalnız töre için sıyrılacak. Yayım yalnız töreyi bozana gerilecek. Atım dört yöne töreyi taşıyacak. Soluklarım töre yolunda tükenecek. Yaşadıkça töreyi bozmam yoktur. Bozarsam öz kılıncım yüreğime gök girsin kızıl çıksın. Kendi kılıncıma çertileyim kendi okuma vurulayım ki yaşadıkça töreden yasadan buyruktan ayrılmayacağım."
Dağdelen Beğ haykırdı:
"Gök girsin kızıl çıksın Gök Tanrı sen tanıksın!"