Yaklaşık 2300 yıl önce İskenderiye'de doğan "Diaspora" kelimesi ilk olarak Yahudilerin Filistin'den sürülmesini anlatmak amacıyla kullanılmıştır. Mekânsal olarak dağılmış başka dini inançlar ve halklar arasında azınlık olarak yaşayan dini grupları tanımlamakla sınırlı kalmış bu eski kelimenin kullanımında 1970'lerden itibaren tam bir patlama yaşanmış 1990'lı yıllarda ise kullanımındaki çeşitlilik doruğa ulaşmıştır.
Stéphane Dufoix bu çalışmada "Diaspora nedir?" veya "Şu grup bir diaspora mıdır?" gibi tek boyutlu sorulara yanıt aramak yerine yepyeni bir sorgulama çerçevesi çiziyor. Bugün kullanımında enflasyon yaşanan kavramın ortaya çıkışından başlayarak geçirdiği değişimlere kullanımındaki çeşitlilik ve farklara odaklanıyor. Dufoix'ya göre "diaspora" henüz kendi zirvesine erişmiş bir terim değil ve günümüzde kelimenin anlamsal ufku hem modernitenin hem de süper modernitenin sorunlarını kapsıyor. Kavramın Türkiye'de özellikle Ermeni diasporası özelinde nasıl indirgemeci ve ötekileştirici anlamlar yüklendiği anımsandığında Diasporalar kitabının önemi de daha iyi anlaşılıyor.