"Tefsir" dindeki en şerefli ilimlerdendir. Tefsirle iştigal etmek Allah'ı zikir ve Allah'ın kelamının ilmini ve hikmetini tebliğ olduğu gibi aynı zamanda Allah'ın kitabının "hakk" olduğuna bir "şehadet" ve O'nun kelamını yüceltmedir. Kur'an'ı tefsir etmek; Allah'ın hududunu tanımak Allah'ın esma ve sıfatlarını bilmek buna iman etmek ve Allah'ı tevhid edip Rasulü'nü (sav) haber verdiklerinde tasdik etmek ve O'nun (sav) ashabını halis bir din ve ihsan üzere görmektir.
Kim ki Rasulullah'ın (sav) sünnetini ilim ve amel olarak muhafaza eder sahabeye ve onlara ihsanla uyanlara uyar ve onların temiz yolunu tekellüfsüz batıl te'villlerden ve tahriflerden uzak olan bir anlayışla izlerse o kise Salih olan bir yoldadır. Tefsirinde ve te'vilinde; ümmetin Kur'an'ı ve Sünneti tahrif etmeden ve Rasulullah'ın (sav) sahih hasen veya ititfakla amel edilen sünnetini inkar etmeden Kur'an'ı anlamaya çalışırsa o sahih bir usul üzeredir.
Kur'an'ın ilmiyle iştigal edenlerde bulunması gereken en önemli vasıflar; ihlas ve sıdk sonra Kur'an'a ve Sünnete ittiba'dır. Rasulullah'ın (sav) ashabına ittibaı terk edenler; işin başında Allah2ın kitabını sahih bir bakışla anlamayı ve fıkhetmeyi terk etmişlerdir. İhlasın terki demek ilmin terki demektir. İlmi terk eden ya cedel ehlidir ya da bid'at ve heva ehlidir.