FATMA : Sen aslında örtünmüyorsun öyle değil mi?
YEŞİM : Hayır.
FATMA : Kopya çekmek için böyle giyindin.
YEŞİM : Evet.
FATMA : Bu yaptığın doğru değil ama bunun da senin için bir anlamı yok.
YEŞİM : Yok.
FATMA : Allah'a inanıyor musun?
YEŞİM : Ne alakası var şimdi?
FATMA : Allah her şeyi görür. Ona inanıyor musun?
YEŞİM : Fakat insanlar her şeyi görmez. Daha çok mucizelere inanırım ben.
FATMA : Allah'ın mucizeleri vardır.
YEŞİM : Ben daha çok küçük sıradan mucizelere inanırım. Kimileri onlara rastlantı da der.
FATMA : Hiçbir şey rastlantı değildir. Kaza ve kader Allah'tandır.
İki genç kız... İki ayrı dünya... İki ayrı yazgı...
İstanbul'da perdelerin örtülerin duvarların ardında yaşanan milyonlarca hayat vardı Bilmeyenler bir tek İstanbul var sanırlardı... İki genç kızın da başka başka hikayeleri başka başka gelecekleri vardı... İkisinin kara gözlerinde de başka başka zamanlarda parlayan bir ışık vardı...Görenler o ışığı aynı ışık sanırlardı...