Ortada bir sessizlik oluşunca Hazan sağ elini Yiğit'in elinin üzerine koyarak sevgilisini teselli etmeye çalışan "akıllı aşık" edasıyla konuşmasına devam etti:
"Lütfen beni yanlış anlama. Senden bir şey saklayacak değilim. Sadece biraz zaman istiyorum."
"Tüm zamanlarım senin olsun Hazan. Seni zorlayacak değilim. Ne zaman istersen o zaman anlatırsın.
Bu güven verici sözleri duyan Hazan diğer elini de Yiğit'in elinde buluşturarak:
"Bana güven veriyorsun Yiğit. Bu duyguya uzun zamandır hasretim. Ne olursun beni yalnız bırakma. Düşüncelerim bana aciz kalıyor. Bu sıkıntılı süreçten kurtulmak için önderliğine ihtiyacım var."
"Şu anda karmakarışık duygular içerisindeyim Hazan. Tüm bu yaşananlar aklımı karıştırıyor. Başka şartlarda asla böyle bir şeye müsaade etmezdim."
"Bak Hıdır bu konu başka şeye benzemez. Yolun yarısında korkup da adam satmak yok."
"Abi o nasıl söz. Adam satsaydık koyunların altına gizlenen adamı satardık."
Bu lafın üzerine Yiğit'in kafasından adeta kaynar sular dökülmüştü.
"Yaşadıklarımızın ya da yaşayabileceklerimizin Hayat'ın keskin virajlarında ne tür izler bırakabileceği başka nasıl anlatılabilir ki... Hayat'a dokunan Hayat'ın konuştuğu bu romanda göreceksiniz ki aslında anlatılanlar sizin hayatınızdır."