Fakat en sonunda A. dayanamadı yüzü allak bullak oldu ve dedi ki "Ben onların altına yatmayıp kendimi onlara düzdürmeseydim hayat beni düzecekti! Sen olsan hangisinin altına yatarsın?"
Sustum sustum... Sonra gözlerim yavaşça uzaklara kaydı ve orada uzaklarda bir yerde bozulmamış bir dünya aradım. Irzına geçilmemiş kadınları; hayattan tokat yememiş namussuz heriflerin altına yatmamış bedenleri bir tarafa hayalleri düzülmemiş kadınları aradım. Aradım ama bulamadım Günlük. Bulamadım...
...
Bir kez daha yıkılmış bir vaziyette ayrılıyordum. Çalacak kapım kalmamıştı. "Deneriz ama teminat isteriz." sözü yüzümde bir kere daha tokat gibi patlamıştı. "Teminat ha!.." Ben albüm için para harcamak bir tarafa; kaldığım kokuşmuş pansiyonun geceliğini zar zor öderken boğazımdan geçecek iki lokmanın hesabını yaparken nasıl teminat gösterebilirdim ki? Çoğu zaman dolmuş parasının hesabını yapan ben neyi teminat gösterecektim? Bedenimi mi kadınlığımı mı? Bacakaramı açıp "Buyurun işte teminat!" mı diyecektim?
....
Orası onun dünyasıydı ve benim orada işim olamazdı ama ordaydım; onun mahreminde onun yatağındaydım. Dudakları boynumda omzumda hatta göğüslerimde dolaşırken artık benim için çok geçti. Yarı baygın halde karşı koyacak gücüm bile yokken gözümden iki damla yaş onun yatağına aktı. Bir kez daha mağlup olmuştum. Hayallerimin bedeli bu kadar ağır mı olmalıydı?!
...
Bugün hepimizin tanıdığı çok ünlü bir ses sanatçısının günlüğünün ilk kısmı... Okurken kanınızı donduracak bir hayat hikayesi... Bu kadar da olmaz diyeceğiniz şöhretlilerin dünyasının görünmeyen yüzü! Gerçeklerle yüzleşmeye hazır olun...