Güçlü bir ekonominin varlığı büyüyen ve sağlıklı çalışan bir finansal sektör ile mümkündür. Finansal kaynakların toplanması ve kullanıcılara aktarılmasında çok önemli bir işlevi üstlenmiş olan finansal sektör piyasa mekanizmasının beyni durumundadır. Türkiye gibi kaynak açığı olan bir ülkede
Finansal tasarrufların ekonomik açıdan en verimli biçimde kullanılmasında finansal sektörün etkin ve sağlıklı olarak çalışması büyük önem arz etmektedir. Etkin sağlıklı çalışan
Ve büyüyen bir finansal sistemin oluşturulması büyük ölçüde bu sisteme duyulan güvene ve politik istikrarın desteği ile sağlanmış makroekonomik istikrara bağlıdır. Sermaye piyasası henüz gelişme aşamasında olan ülkemizde finansal sektörün temelini geleneksel olarak bankacılık sistemi oluşturmaktadır. Bankacılık sektörünün en önemli yapıtaşı ise krediler ve özellikle bu kredilerde önemli bir yüzdeyi oluşturan tüketici kredileridir. Bu çalışmada tüketici kredileri geniş anlamda
incelenmiş olup; ekonomik kriz dönemlerinde fon arz ve talebindeki değişiklikler ve bu değişimleri etkileyen faktörler ele alınmıştır.