Yıl: 2020 - Şanlı Urfa
Yeryüzü mahşer gibiydi. Mirza'nın elinde iki silah hareket eden her şeye ateş ediyordu. Mehdi kan dolu avuçlarını semaya kaldırdı. Gözbebekleri yaşların içinde kaybolmuştu... Son gücü ile seslendi...
''Yusuf! Yusuf yetiş! Yusuf!''
Cebrail (as) belirdi semalarda iki dev kanadı açık...
Elinde Hazreti Ali'nin Zülfikar'ı...
Hemen arkasında Mikail (as) yerle gök arasında bir yerde. Dönmeye başladı kendi ekseninde... O döndükçe rüzgarlar toplandı etrafına... İsrafil (as)'in dudakları ile Sur arasında artık sadece milimler mesafe...
Ve Azrail (as) yaratıldığı günden beri hiç olmadığı kadar acımasız... Daha Zülfikar inmeden söküp alıyor ruhları...
Bir ses yankılanıyor kainatta
''Arş üzerindeki hakimiyetime yemin ederim ki benim sevdiğime dil dahi uzatana ben harp ilan ederim!''
Ve Cebrail(as)'in şefkat dolu sesi...
''Yetiştim dostum sen iste hepsini helak edeyim sen iste bu dünyayı tersine çevireyim... Sen iste dostum senin için gökleri yere indireyim...
Sağ elini kaldırdı işaret parmağını uzattı.
Cebrail (as) başını çevirdi. Azrail (as) görev için bekliyordu. Nemli gözlerle seslendi dostuna.
''Yapma...''