Kahvaltı etmek için sofraya oturdular. Ne Cahit ne Aytün bir şey söylemeye hattâ birbirinin yüzüne bakmağa bile cesaret edemiyordu. Cahit önüne konulan bardaktaki çayın ancak yarısına kadar içebildi ve âni bir hareketle sofradan kalkıp koşa koşa bahçeye çıktı.
Okuldayken bütün bir yıl çiftliğin özlemi içinde günlerini geçirmişti. Sanki biraz önce üvey babasının sözleriyle her şey yıkılmış toprakla bir olmuştu. Çocukluk günleri hatıraları her şey her şey...