sazlıklardan geçen yitik bir tekneyle yanaştım
kendinde sınırsızlık olan kıyılara
ufuktaki kaygan bekleyişim artık
düşlerin anlamına bürünen
sorgulanmış yakınlığında silinir izim
ve sonsuzluğunda hızın tortusu birikir
saydam bir aşama evrenin genişleyen ucundan
vazgeçtiğin şimdilere tutunmuş gibi
-bu kadar getirebildim kendimden-
tek sabahımız olsun isterdim oysa
gecesinde ölü bulunduğumuz